logo kısmı

Satın Alma Gücü Paritesi - Emre Alpan İnan

Satın alma gücü paritesi hipotezi, döviz kurları ile enflasyon arasındaki ilişkiden yola çıkar. Bu hipoteze göre, bir malın fiyatı ortak bir para birimine çevrildiğinde bütün dünyada eşittir (veya mal fiyatları tüm dünyada zamanla eşitlenir). Hipotezi daha iyi anlamak için şöyle düşünebiliriz: Eğer dünyada tek bir para birimi olsaydı (ve ülkeler dış ticarete hiçbir sınırlama getirmeseydi) bir malın fiyatı tüm dünyada aynı olurdu. Mesela buğday tüm dünyada aynı fiyata satılırdı. Hipotezin iki versiyonu vardır: mutlak ve nispi satın alma gücü pariteleri.


Mutlak Satın Alma Gücü Paritesi: Hipotezin bu versiyonu aslında buğday örneği için verdiğimiz kuralın tüm mallar ve hizmetler için geçerli olduğunu söyler. Tabii herkesin aynı mal ve hizmet bileşimini kullanması koşuluyla. Yani bu hipoteze göre, dünyadaki tüm insanlar aynı mal ve hizmetleri kullanıyorsa ve dünyada tek bir para birimi varsa, dünyanın tüm ülkelerindeki malların ve hizmetlerin fiyatları aynı olur.


Nispi Satın Alma Gücü Paritesi: Hipotezin bu versiyonu iki ülke arasındaki enflasyon farkını da işin içine katar. Böylece iki ülkenin döviz kurlarındaki hareketin, ülkelerin enflasyonlarındaki farktan kaynaklandığını söyler. Burada iki ülkede malların fiyatlarının aynı olacağı yönündeki temel argüman korunmaktadır aslında ama enflasyon farkı nedeniyle ortaya çıkan fiyat farklarının döviz kuruna yansıyarak, döviz kuru aracılığıyla dengeleneceği düşünülmektedir.


Örneğin ABD’de buğdayın kilosu 2 Dolar, Türkiye’de 60 TL ve 1 Dolar = 30 TL iken, mutlak satın alma gücü paritesine göre bu malın fiyatı iki ülkede eşittir. Bir sonraki yıl ABD’de enflasyon olmazken, Türkiye’de yüzde 50 enflasyon olursa, buğdayın fiyatı ABD’de 2 Dolar ve Türkiye’de 90 TL olacaktır. Dolar/TL kuru da bu dengesizliğe uyum sağlamak için yüzde 50 artacak ve 1 Dolar = 45 TL olacaktır. Böylece hipoteze göre, ABD ve Türkiye arasındaki enflasyon farkından kaynaklanan fiyat dengesizliği, döviz kurunun benzer oranda hareketiyle dengelenecektir. Burada kritik nokta, iki ülke arasındaki geliri eşitleyecek hesabı yaparken fiyat düzeylerinin kendisini değil, fiyatlardaki değişimin farkını (enflasyonun) almaktır.


Nispi satın alma gücü paritesinin dayandığı mantıktan reel kur endeksinin hesaplanmasında, para kurulu gibi para politikası uygulamalarında, Big Mac Endeksi gibi basit karşılaştırma araçlarından faydalanılır.


Satın alma gücü paritesi genel mantık ve düşünce aracı olarak etkilidir. İktisadi olguları açıklama gücü de yüksektir. Fakat doğrudan hesaplamalara girildiğinde korumacılık, gelir farklılığı, dış ticarete konu olan mallar, ulaştırma giderleri, vergisel farklılıklar vb. etkenler nedeniyle hipotezin açıklama gücü düşmektedir. Hipotezin özellikle gelir farklılıklarını da dikkate alan yeni versiyonları çok daha açıklayıcı olabilecektir.

 

 

[¨] İktisat, 1992. 

Untitled
* Yazıların içeriğinden ve kaynakların doğruluğundan yazarlar sorumludur.
** Mülkiye Sözlük Yürütme Kurulu, internet sitesini oluşturan IKON-X Bilişim Kolektifine, Mülkiye Sözlük logosunu hazırlayan Mineral Ajans'a ve işitsel içeriği oluşturan sayın Çiğdem Gönen’e içtenlikle teşekkür eder.