logo kısmı

Özelleştirme - Muharrem Kılıç

Özelleştirme, kamuya ait üretim araçlarının mülkiyetinin, yönetiminin ve/veya gelirinin kısmen ya da tamamen özel firmalara devredilmesi, kamu yararı gözeten ve kamu eliyle yürütülen hizmetlerin ticaret konusu yapılarak özel sermaye girişimlerine açılması ve kamunun ekonomik ve sosyal yaşamdaki etkinliğinin ve düzenleyici gücünün küçültülmesidir.


Özelleştirme örnekleri 1980’lerde başlayan neoliberal kuralsızlaştırmadan önceki dönemlerde de vardı. Örneğin Naziler, 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sırasında edinilmiş olan iktisadi devlet girişimlerini, 1933’te iktidara geldiklerinde tekelci özel sermayeye devrettiler. Ancak, son elli yılda yaşanan özelleştirme, gerek genelliği gerek derinliği gerekse uygulaması bakımından küresel bir kampanya olarak ülkelerin ekonomik ve mali politikalarına damga vurdu. Sonuçta sadece kapitalist sistemin global ve yerel teknik işleyişinde değil, eğitim, sağlık, barınma, işçi-işveren ilişkileri, istihdam, sosyal güvenlik, siyasal etkinlik ve yaşam tarzı açısından da radikal ve kalıcı değişikliklere yol açtı.


Özelleştirme, mimar ve yandaşlarınca toplumu ikna etmek için iddia edildiği gibi, az gelişmiş ülkelerin sorunlarına bir çözüm olarak doğmadı. Tam tersine dünya kapitalizmine hükmeden çokuluslu şirketlerin yaşadığı tıkanmayı aşmanın, dolayısıyla kapitalizmi sürdürmenin yolu olarak gündeme getirildi. Azalan kâr oranları ve küresel boyut kazanan zorlu rekabet koşulları bu şirketleri, 1970’li yılların başından itibaren, dışsatım ya da lisans, patent, know-how ticareti yapmakla yetinmenin ötesinde, gittikçe ağırlıklı biçimde dış pazarlarda doğrudan üretici olarak bulunmaya zorladı. Özelleştirme politikası, bir yandan yabancı ülkelerdeki güçlü kamu iktisadi girişimciliğinin kaçınılmaz rekabetini ortadan kaldırarak, öte yandan da yeni yatırımlar yapmak yerine hazır üretim tesislerini, ucuz ve kalifiye işgücünü ve pazarlama ağını ele geçirme olanağı yaratarak, öncelikle dev yabancı şirketlerin bu yayılma gereksinimlerine yanıt verdi. Bilim ve teknolojideki ilerlemenin ulaşım, lojistik, iletişim ve bilişim alanında yarattığı devrimci yenilikler, finans başta olmak üzere özelleştirmenin tüm iş dallarında ve küresel çapta uygulanmasını hem zorunlu hem olanaklı hem de dışsatıma ve lisans, patent, know-how ticaretine göre avantajlı kıldı.


Özelleştirmenin düşünsel altyapısı, 1970’li yıllarda başta ABD olmak üzere gelişmiş kapitalist ülkelerde ve onların denetimindeki uluslararası finans kurumlarında, think-tank kuruluşlarında ve sermaye yanlısı akademik çevrelerde hazırlandı ve diğer ülkelere "istikrar” ve "yapısal uyum” programları aracılığıyla dışarıdan dayatıldı. Felsefi ve ideolojik desteğini neoliberal iktisat kuramından aldı.


İlkin İngiltere’de Thatcherizm, ABD’de Reaganizm olarak başlayan özelleştirme pratiği, giderek hemen tüm diğer ülkelerde başat ekonomi politikası oldu. Ülkelerin ekonomik düzeyine, politik konjonktüre ve uygulanan yöntemlere göre farklılaşsa da yerel, geçici ve arızî değil, küreselleşme süreciyle uyumlu, genel, sürekli ve kalıcı bir temel politika olarak yürütüldü. Uygulanmasında blok satış, hisse satışı, halka satışı hedefleyen blok satış, yarım kalmış yatırımların devri, taşeronlaştırma, yap-işlet devret modeli, yönetim devri, kiralama, gelir ortaklığı senedi, ortak girişim, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi vb. yöntemler kullanıldı.


Türkiye’de özelleştirmenin altyapısı ve sistemik güvencesi 12 Eylül diktatörlüğünün getirdiği 1982 Anayasası ve organik yasalarla hazırlandı. Ama 1980’lerin sonunda başlamasına karşın uygulama asıl olarak 1990’lı yıllarda hız ve hacim kazandı. AKP iktidarının ilk on yılında ise, sıradan yolsuzluk ve usulsüzlüklerin de eşlik ettiği yıkıcı bir yağma süreci olarak doruğa çıktı.

 

 

[¨] Maliye ve İktisat Şubesi, 1969.

Untitled
* Yazıların içeriğinden ve kaynakların doğruluğundan yazarlar sorumludur.
** Mülkiye Sözlük Yürütme Kurulu, internet sitesini oluşturan IKON-X Bilişim Kolektifine, Mülkiye Sözlük logosunu hazırlayan Mineral Ajans'a ve işitsel içeriği oluşturan sayın Çiğdem Gönen’e içtenlikle teşekkür eder.